Burak Ergin

Burak Ergin

Karikatür Tarihi (Dünya)

KARİKATÜR:

Kişi ya da olayların gülünç, çelişkili yanlarını yakalayarak bazen yazıyla da desteklenen abartılmış çizgilerle mizaha dönüştürme sanatı. Daha çok biçim bozma yöntemleriyle üretilmiş çizimleri anlatırsa da, yalnız grafik sanatlarla sınırlı değildir; başka sanat ya da eylemleri de kapsayabilir (Ana Britannica 1994:188)

DÜNYADA KARİKATÜR

a)   17-18. YY ÖNCESİNDE KARİKATÜR

“Karikatürün tarihi Paleolitik, Mezolitik ve Neolitik dönemlere dayanmaktadır. Mağara resimleri, karikatürünün gelişmesinde önemli birer yaratım kaynağı olmuşlardır” (Topuz 1997:16).

Mısır'da, Romalılarda, Çin ve Hitit uygarlıklarında karikatüre rastlanmaktadır. Rönesans hareketi karikatürü de etkilemiş ve gerçek anlamda karikatür, gelişip yayılmaya başlamıştır.

“Leonardo da Vinci (1452-1519), Holbein (1497-1543), Bruegel (1525-1569), Jacques Callot (1592-1635), Rembrandt (1606-1669) vb. pek çok usta ressamın, insanların çirkinliklerini, kötülüklerini, zayıflıklarını, hayattaki zıtlık ve çelişkileri anlatan resim ve desen çalışmaları da yaptıkları görülmüştür. Bazı ressamlar ise, soyluları eğlendirmek amacıyla alt sınıfın komik, abartılı resimlerini yapmışlardır. Tüm bu çalışmalar, günümüz yazısız karikatürünün gelişmesinde birer yapı taşı sayılabilir.”(Aşıcıoğlu 2001:3)

"karikatür, gazete, dergi gibi kitle iletişim araçlarının çoğalmasıyla ressamların eğlenceli
yan uğraşı olmaktan çıkıp etkili bir anlatım biçimine dönüşmüştür," (Arık 1997:6).

b)   17-18 YY SONRASINDA KARİKATÜR

i)             17. ve 18. yy’da karikatür

“Karikatür, 17. ve 18. yüzyılda, İtalya'da gelişmiş ve yaygınlık kazanmıştır. Yüklemek, saldırmak gibi anlamlara gelen "caricare" sözcüğünden türemiş olan karikatür deyimi yine ilk olarak 17. y.y.'da İtalya'da kullanılmaya başlanmıştır. 1690 yılında T. Browne, "Caricature" terimini, Venedik'ten İngitere'ye getirmiş ve bu sözcük İngilizceleşmiştir.” (Aşıcıoğlu 2001:4)

Sanayi çağının anlatım biçimi olan karikatür ilk sanayileşen ülkede, ingiltere' de gelişti. 18. yüzyılda bir soylu eğlencesi olarak İtalya'dan alındıysa da, İngiliz William Ho­garth (1723-1762) çarpıtılmış insan görüntüleriyle yetin­mek yerine, davranışlardaki çelişkileri orta­ya koyacak konulu oymabaskılar üreterek dünyada karikatü­rün öncüsü oldu. Hogarth'dan sonra por­tre karikatürüyle konulu karikatür bir arada yürüdü ve gittikçe daha yoğun bir biçimde toplumsal ve siyasal yergi aracı olarak kullanılmaya başlandı. Bu dönemde özellikle karikatürün siyasal önemini arttı.
Dönemin diğer önemli çizerleri:
-         George Townshend: İngiltere'de 1760 dolayında portre karikatürlerini iğneleyici başlıklarla destek­ledi ve çok beğenilen bu yöntem çok kişi tarafından benimsendi.

-         Thomas Rowlandson: 19. yüz­yıl başında İngiltere'de siyasal karikatürün başarılı örneklerini verdi. Yö­neticilerle soyluların yanı sıra sanatçıların da abartılı giysiler içindeki portre karikatür­lerini çizdi.
-         James Gillray: Gördüğü tiyatro eğitiminin de etkisiyle çizimlerinde çarpıcı durum ve benzerlikleri öne çıkardı.
-         Henry Fuseli: İsviçre kökenli İngiliz ressam ve öğretmen Henry Fuseli çizim ve baskı ağırlıklı İngiliz karikatürüyle boyaresim ağırlıklı İtalyan karikatürü arasında yer aldı.

ii)            19.yy’da karikatür

Fransa:
Karikatürün en büyük gelişmesi 19. yüzyıl­da Fransa'da yaşandı. Napoléon döneminde karikatürün neredeyse bir tutkuya dönüşmesi ayrı bir Fransız okulunun oluşmasına yol açtı. Fransa'da, Charles Philipon'un "La Caricature" adlı mizah dergisini çıkartması (1830) ise en önemli gelişmelerden biridir. Bu dergi Honore Daumier, Henri Monnier ve Grandvillee takma adını kullanan J.-I.-I. Gerard gibi büyük karikatür ustalarının ortaya çıkmasını sağladı. Portre karikatürünün de büyük ustalarından olan Daumier, sonraki yıllarında çizdiği konulu karikatür­lerde toplumsal yergiye yöneldi. Bu karika­türcüler Fransız Devrimi'yle yönetimi eline geçiren burjuva sınıfını alaya aldılar.

Dönemin diğer önemli Fransız çizerleri:
-         Philibert Louis De bucourt: O günkü Paris'i yansıtan karikatürler çizdi.
-         Louis-Léopold Boilly: Karikatürlerin­de Fransız tutum ve davranışlarını alaya aldı.
-         Jean-Baptiste Isabey
-         Guillaume-Sulpice Chevalier: Paul Gavarni takma adıyla tanınan çizer siyasal olmaktan çok, davranış biçimle­rindeki gülünçlükleri  yakalamasıyla öne çıktı.
-         Emmanuel Poire: Caran d'Ache takma adını kullanan Emmanuel Poire, özellikle Güney Afrika Savaşı'na ilişkin karikatürleriyle tanındı.
-         Henri de Toulouse Lautrec: Çizgi ağırlık­lı yaklaşımı, Japon ağaç baskılarını anımsa­tan düzenleme anlayışı ve parlak renklerle boyanmış geniş yüzeyleriyle resim ve afişi olduğu kadar karikatürü de etkiledi.

19. yüzyılın ortalarına doğru Fransa dışında bir çok ülkede de karikatüre yer veren mizah dergileri ve ünlü karikatür çizerleri ortaya çıkmaya başladı:

İngiltere:

İngiltere'de Thomas McLean'in yayımladığı Monthly Sheet of Caricatures, bu ülkedeki ilk örneklerden biriydi. Derginin siyasal karikatürlerini çi­zen Robert Seymour, Gillray'in yaklaşımını sürdürdü. Gene McLean'in yayınlarında adını duyuran John Doyle'un oğlu Richard Doyle 1841'de Henry Mayhew'nun kurduğu Punch'ın ilk kadrosunda yer aldı. La Charivari dergisinin taklidi olarak ortaya çıkan "Punch" dergisine adını veren Punch (Pulcinella) tipinin çizeri George Cruikshank de insanları büyük başlı ve abartılı giysiler içinde canlandırmasıyla tanındı. Punch İngiliz mizahının temsilcisi olmuştur.

Dönemin diğer önemli İngiliz çizerleri:
-         Tenniel: siyasal karikatürün önde gelen adıdır
-         Harry Furniss: Tenniel gibi Furniss de siyasal karikatürün önde gelen isimlerinden biridir.
-         Carlo Pellegrini: "Ape" (Maymun) takma adını kullanmıştır. Renkli karikatür çalışmalarıyla ün azanmıştır.
-         Leslie Ward: "Spy" (Casus) takma adını kullanmıştır. Pellegrini gibi, o da özellikle renkli karikatürleriyle ünlenmiştir.
-         Max Beer-bohm: Toplumsal eleştirilerini portre kari­katürleriyle dile getirdi.

ABD:
ABD'de adlarını duyuran ilk karikatürcü­ler David Claypoole Johnston ve Thomas Nast oldu. Nast, İç Savaş sırasında Harper's Weekly (1857) adlı haftalık dergide yayımlanan yapıtlarıyla ünlendi. 19. yüzyılın sonlarına doğru ABD'de Jo-seph Keppler ve Bernhard Gillam öne çıktı. "Harper's Weekly" nin hemen ardından rakip bir dergi olan
"Leslie's Weekly" yayınlanmaya başlamıştır.

İtalya:
Torino'da çıkan Il Fischietto (1847) adlı derginin karikatürcüsü Virginio, İtalya'nın siyasal karikatür alanında önde gelen adı oldu.

Almanya:
19. yüzyılın ortasında D. Kalisch'in Berlin'de yayımladığı Kladde­radatsch ve Münih'te yayımlanan Fliegende Blätter (1844) Alman mizah dergilerine örnekti. Münih'te çıkan Simplicissimus adlı mizah dergisi çevresinde toplanan ve top­lumsal siyasal eleştiriye yönelen karikatür-cülerin hepsi bir ölçüde Fransız çizer Toulouse Lautrec' ten esinlendi. Thomas Theodor Heine, İsveç kökenli Olaf Gulbransson ve Karl Arnold bu karikatürcülerdendi. Eduard Thöny özettikle Prusyalı subayları konu alan karikatürleriyle sivrildi. Berlin'de ise Heinrich Zille sanayileşmenin getirdiği çarpık kentleşmeyi konu alan karikatürleriyle ünlendi.

Avusturya:
1857 yılında "Figaro" gazetesi çıkmıştır.

Hindistan:
“Indian Punch" gazetesi çıkmıştır.

iii)             20. yy’da karikatür

20. yüzyılda karikatür önemli değişikliklere uğradı. Bir yandan karikatür sanatı dünyanın her yerinde gazetelerin, dergilerin ayrılmaz parçası durumuna gelirken, bir yandan da mizah dergileri yaşamlarını sürdürmekte zorluk çeker duruma düştü. Karikatür daha çok gazetelerin ve magazin dergileri­nin isteklerini karşılayacak biçimler aldı.

Karikatür bu yüzyılda dışavurumculuk, gerçeküstücülük ve kübizm gibi akımların etkisinde kalmış, karikatürün dili sadeleştirilip, desenler çarpıtılarak yazısız karikatüre geçilmiştir.

“İkinci Dünya Savaşı yıllarında, Saul Steinberg (1914-1999)'in öncülüğünde, yeni bir karikatür akımı, yani "grafik mizah", New Yorker dergisi aracılığıyla ortaya çıkmış ve gelişmiştir.” (Aşıcıoğlu 2001)

Ayrıca bu dönemde çizginin dışında killi toprak, seramik, suluboya, pastel vb farklı malzemeler kullanılmaya başlamıştır.

“Kısacası karikatürün tanımı değişmiş, yazı ve çizgi kullanılarak mizah yapma sanatı yerine, karikatürcü Niyazi Yoltaş'ın (Özer 1988:15) tanımlamış olduğu gibi; "görsel sanatlardan
yararlanarak mizah yapma sanatı" tanımı benimsenmiştir” (Aşıcıoğlu 2001)


Almanya:
Almanya'da I. Dünya Savaşı'nı izleyen yıllarda dışavurumcu   ressam   George Grozs'un öncülüğünü yaptığı karikatür an­layışı, bu yüzyıldaki önemli toplumsal siya­sal çıkışlardan biri oldu.

ABD:
II. Dünya Savaşı'n­dan sonra ise ABD'li sanatçıların öncülü­ğünde ortaya çıkan karikatür anlayışı yay­gınlık kazandı. Bu anlayış yazı ile çizimi ayrılmaz bir bütün durumuna sokan, hatta çoğu kez yazısız yapılan konulu karikatürü getirdi. Öncülüğünü Rumen kökenli mimar Saul Steinberg'in yaptığı bu türün en iyi örneklerini Virgil Partch (Vip) ve Shel Silverstein verdi. David Levine ince çizgilerle   yaptığı   yazar,   sanatçı,   politikacı yüzlerine, o insanların kişiliklerini yansı­tan küçük eklemeler getirerek portre karika­türünün yeniden canlanmasına yol açtı. Tomi Ungerer ve Faust da dönemin önemli çizerlerindendir.


Fransa:
Bosc, Chaval, Sempe, André Francois, Maurice Henry, Mose, Topor, Cardon gibi sanat­çılar önde gelen isimlerdir. Sine adını kullanan Maurice Sinet, bu karikatürü acımasız bir siyasal yergiye dönüştürdü.


İngiltere:
Rowland Emett, Ralph Steadman, Gerard Scarfe ve Ronald Searle gibi sanatçılar yazısız karikatürün önde gelen adları oldu.
Bunların dışında Avusturya'dan Flora, Belçika'dan Folon, İspanya'dan Vasquez de Sola gibi pek çok isim saymak mümkündür.


(Yararlanılan kaynaklar: Ana Britannica ve parantez içinde belirtilen alıntılar)
Hazırlayan: Burak ERGİN

-Son-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder